Can Güvenliği Nedeniyle Yer Değişikliği Talebi
2022/12258 numaralı başvuru hakkında verilen 14.09.2022 tarihli Gönderme Kararı
Kamu Denetçiliği Kurumuna yapılan başvuruda özetle; evlendiğinden beri eşinden sözlü şiddet gördüğünü ve fiziksel şiddete maruz kaldığını, boşanma davası açarak İstanbul’dan … gittiğini, dört yaşındaki çocuğunu da yanında götürdüğünü, halen …. Araştırma Hastanesinde personel olarak çalıştığını, yasal izin, rapor ve ücretsiz izin hakları bittiği için İstanbul’a dönmek zorunda kaldığını, eşinin ölüm tehditlerinin devam ettiğini, daha önce işyerini silahla bastığını, tehdit ettiğini, korktuğu için şikâyetçi olamadığını, uzaklaştırma kararı olsa da olum riskinin devam ettiğini, bu nedenle tayininin …’ya almak için dilekçe verdiğini olumsuz yanıt aldığını belirterek can güvenliğinin tehlikede bulunduğu gerekçesiyle …’ya iline yer değişikliği suretiyle atanmak istemiştir.
Bireyin maddi ve manevi varlığının korunması, yaşam hakkının kutsallığı karşısında, aile içi şiddet hakkında risk değerlendirmesi, başvuranın bireysel menfaati (can güvenliği) ile kamu menfaati (kamu hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesi) arasında bulunması gereken dengenin birey aleyhine bozulup bozulmadığı, hakkın özünü zedelediği veya bireye katlanması güç bir külfet yüklenmesine sebep olup olmadığı yönünde değerlendirme yapılması, Türkiye Büyük Millet Meclisi Dilekçe Komisyonu ile İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon tarafından 04.03.2020 tarihinde kurulan Karma Alt Komisyonun Kamu Denetçiliği Kurumu 2019 Yıllık Raporu görüşmeleri kapsamında 03.06.2020 tarihinde Sağlık Bakanlığı Hukuk Genel Müdürlüğü tarafından uygulamayla ilgili, yöneticilerin, soyut kuralları, üst normları uygulama noktasında yaşadıkları problemi aşacak şekilde bir mütalaa verdikleri ve burada “Bu konuda özellikle can güvenliği gibi devletin pozitif yükümlülüğünün olduğu, can güvenliğini kişinin yaşama hakkını koruma noktasındaki bu pozitif yükümlülüğü çerçevesinde bu gibi durumları genel hükümlere göre değerlendirerek gerekirse bu risk çerçevesinde ataması, nakli yapılabilmelidir.” hususu da vurgulandığından, Her ne kadar başvuran hakkında İstanbul Anadolu …. Aile Mahkemesinin 2022/.. D. İş 2022/… K. sayılı ilamında “işyerinin değiştirilmesi yönünden tedbir kararının verilmesini gerektirir ölçüde şiddet tehdidi tespit edilemediğinden…talebin reddine” kararı verilmiş ise de; karar tarihinden bu yana gecen yaklaşık 5 aylık süre de değerlendirilerek başvuranın maruz kalabileceği tehdit durumunun yeniden ele alınarak risk analizinin idarece ivedi olarak değerlendirilmesi ve mağduriyetinin giderilmesi amacıyla gereği için İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü ve Sağlık Bakanlığına Gönderme Kararı verilmiştir.
AİHM kararlarında (OPUZ ve CİVEK- Türkiye), Devletin, şiddet mağduru olduğunu iddia eden başvuranı korumaya yönelik tedbirleri sağlama yönünde, pozitif yükümlülüğü olduğu vurgulanmıştır. AİHM, Opuz v. Türkiye kararında devletin yaşamı korumak için makul tedbirler alıp almadığını incelerken, “yetkililer farklı davranmış olsalardı, olayların başka bir biçimde sonuçlanabileceği ve ölümün gerçekleşmeyebileceği şeklinde kesin bir sonuca varılamayacağını belirtmiş ancak diğer taraftan; sonucu değiştirmeye ya da zararı hafifletmeye yönelik gerçek bir umut taşıyan makul önlemler almamasının, devletin sorumluluğuna yol açmak bakımından yeterli olduğunu hatırlatmıştır.” Bu durumda sadece adli makamlardan değil, idareden de aile içi şiddet hakkında bilgilendirilmesi üzerine, dikkatli bir biçimde risk değerlendirmesi yapması beklenmektedir. Sadece 6284 sayılı Kanun hükümlerine göre alınmış bir mahkeme kararı bulunmadığı gerekçesiyle, herhangi bir değerlendirme yapmaksızın başvuranın talebinin (kararımızda yer değiştirme talebinin) idarece reddedilmesi işleminin, tam da AİHM kararında belirtildiği üzere “gerçek bir umut taşıyan makul önlemler almamak” olarak nitelendirilmesi mümkündür.
Özetle, Kurumumuzca şiddet iddiaları içeren kadın başvurularına ilişkin kararlarında tabi olduğumuz uluslararası ve ulusal hükümlere göre yetkililerin (gerek adli gerek idari makamlar), kadına yönelik şiddet hakkında bilgilendirilmeleri halinde, dikkatli bir biçimde risk değerlendirmesi yaparak, yetkileri dahilindeki tedbirleri almaları gerektiği ve bu tedbirlerin 6284 sayılı Kanun’da yazılanlarla sınırlı olmadığı hatırlatılmaktadır.
Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 05.10.2022 tarihli ve 929 sayılı yazısında başvuranın atamasının 30.09.2022 tarihinde … iline yapıldığı belirtilmiştir.